top of page

Çocuklarda Ateş

Ateş vücudumuzun bağışıklık sistemine karşı yapılan bir etkiye cevap

olarak vücut sıcaklığının yükselmesidir. Kendi kendini sınırlayan, viral
enfeksiyonlardan ciddi bakteriyel enfeksiyonlara veya sistemik bir hastalığa karşı
oluşmuş bir bağışık yanıta kadar geniş bir aralıktaki uyarıların bir belirtisi olabilir.
Hastalık belirtisi olarak ateş pediyatrik muayene nedenlerinin yaklaşık %30
kadarından sorumludur.

Ateş termoregulatör yetmezlik nedeniyle vücut ısısının yükselmesi olan
hipertermiden ayrılmalıdır.Çevre ısısının yüksek olması,aşırı ısı üretimi veya ısının
vazodilatasyon veya terleme ile düşürülememesi hipertermiye neden
olabilir.Çocuklar sıcak bir günde kapalı bir arabada bırakıldıklarında ciddi
hipertermi ortaya çıkabilir.

Ateşin aksine hipertermi patolojik düzeylere kadar ısı yükselmesine ve
doku zedelenmesine hatta ölüme neden olabilir. Normal vücud ısısı sabah erken
saatlerde 36 0 C , öğleden sonra 37,5 0 C arasında değişir. Ateş tanımında 37,2 0 C’nin
üzeri, kulaktan ve ağızdan 37,5 0 C’ nin üzeri, rektal 38 0 C’ nin üzeri ateş olarak kabul
edilir. Dokunmayla ısının algılanması gerçek ateşin güvenilir bir göstergesi değildir.
Çocuklarda ateş değerlendirilirken hastanın yaşı önemlidir. Çünkü yaş
çocuğun bağışıklık sisteminin yeterliliğini gözterir. Ayrıca hangi enfeksiyon ajanının
olası olduğunu belirler ve tedaviye yön verir. Üç aydan küçük bebeklerde ateş olma
olasılığı düşüktür çünkü bağışıklık sistemleri yetersizdir. Bu yaş gurubunda tanı ve
tedavide agresif yaklaşım uygundur.

Üç ay – üç yaş arasındaki çocuklar sıklıkla ateşle gelirler.Çünkü bu yaş
gurubu sayısız enfeksiyöz ajanla ilk kez karşılaşmaktadır. Bu hastalarda klinik
değerlendirme daha kolay ve güvenilirdir. Ancak bu hastalar da bile ciddi bakteriyel
enfeksiyon riski altındadır. Bunların arasında sepsis, menenjit, septik artrit,
osteomiyelit ve pnömoni de vardır. Üç yaştan sonra çocuklar bakteriyemi riski
açısından en düşük risk altındadır.Ciddi bakteriyel enfeksiyon genellikle muayenede
belli olur.

Ateşin süresi 7 – 10 günden fazlaysa uzamış ateş olarak kabul edilir. Bu
kadar uzun süren ateşte neden bilinmiyorsa buna ‘’nedeni bilinmeyen ateş’’
denir.Uzamış ateş ve nedeni bilinmeyen ateş için derinlemesine araştırma
yapılmalıdır.

Ateşin her yaş gurubunda en sık görülen nedeni enfeksiyondur.Viral
hastalıklar yani virus kaynaklı hastalıklar buna en fazla neden olanlardır ve böyle
enfeksiyonların çoğu kendi kendini sınırlar.

Ateş şikayetiyle gelen bir çocukta neden belirlenememişse kaynak

olarak idrar yolları değerlendirilmelidir.

3 ay ve 3 yaş arasındaki çocuklarda toplumdan alınan enfeksiyonlar en

sık ateş nedenidir.

3 yaşından büyük çocuklarda bakteriyemi (bakteri veya toksinlerinin
kana karışmasıyla ateş ve titreme ile seyreden klinik durum) riski oldukça
düşer.enfeksiyonları daha iyi sınırlarlar. Okul ve sosyal alanlarda bulunarak
toplumdan kazanılan enfeksiyonları alırlar.

Uzamış nedeni bilinmeyen ateş de ise hastaların %50 sinde neden yine
enfeksiyonlardır. Kollajen vasküler hastalıklar ve neoplazmlar diğer önemli
nedenlerdir.

Ateşli çocukları değerlendirirken ilk olarak ciddi hastalığı olan çocukları
önemsiz akut hastalığı olan çocuktan ayırmak çok önemlidir. Ikinci hedef ateşten

sorumlu olan sebebi bulmaktır.Çocuklarda ateşe neden durumların çoğuna iyi bir
anamnez ve fizik muayene ile tanı konulabilir.

Çocuğun oyun oynayıp oynayamaması enfeksiyonun ciddiyetini
gösterebilir.İdrar yolu enfeksiyonu olan çocuklar ateşleri yüksek olsa da tipik olarak
oyun oynarlar.

Çocukta özel bir enfeksiyon bulunduğunda bunun tekrarlayan bir
enfeksiyon olup olmadığının belirlenmesi önemlidir.Çocukta tekrarlayan
enfeksiyonlar varsa altta yatan bir bağışıklık sistemi yetersizliği (immün yetmezlik)
olabilir. Büyüme geriliği de bunu destekler.

Ateşin kendisinin tedavisi tartışmalı bir konudur. Hipertermi fiziksel
soğutmayla vücut ısısının düşürülmesiyle tedavi edilebilir ancak ateşin enfeksiyonla
mücadelede önemli bağışıklık işlevi bulunabilir. Ateş bağışıklık sisteminde rol
oynayan nötrofillerin göçünü kolaylaştırır, T hücre çoğalmasını teşvik eder ve
interferon salınımını arttırır. Ateşin rhinovirus (en sık üstsolunumyolu
enfeksiyonuna neden olan virus) ve varicella (suçiçeği) ‘ya bağlı enfeksiyon süresini
uzattığı gösterilmiştir.

Ama ateşin olması ebeveynleri telaşlandırır.Çocuk bakımından sorumlu
kişilerin %91’nin ateşin zararlı etkileri olabileceğine, %85’ninse ateşin çocuk için
tehlikeli olduklarına inandıkları bildirilmiştir. Bu yanlış kavramlarla ilgili olarak
ebeveynlerin eğitilmesi ateş tedavisinin önemli bir parçasıdır. Vücuttaki bir olaya
karşı cevap olarak ateş,hidrasyon devam ettiği (sıvı kaybı olmadığı) sürece benign
sınırlar içinde kalan ve fizyolojik olarak kontorl edilen bir cevap gibi görülmektedir.
Hafif ateşte çocuğun giysileri çıkarılmalı, bol sıvı verilmeli, ortam ısısına
(25 0 C’nin altında) dikkat edilmelidir, ateşdüşürücü verilmesine gerek yoktur. Ancak
yüksek ateşte ek olarak ateşdüşürücü verilebilir. Ateşdüşürücüler hastayı rahat
ettirir ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. Her dört saatte bir kilogram başına
doz ayarlanarak oral veya rektal parasetamol ve her 6-8 saatte bir yine kilogram
başına doz ayarlanarak ibubrofen kullanılabilir. Alkol pansumanı akut zehirlenme
yapabileceği için asla önerilmez. Suyla pansuman vücut ısısını anlamlı derecede
düşürmez ancak ateş düşürücülerle beraber uygulandığında vücut ısısının düşme
hızını arttırabilir ama aynı zamanda hastanın rahatsızlık hissini arttırır.
Beş yaşından küçük çocukların %2-4’ünde febril nöbet (ateşli havale)
ortaya çıkar.Bu nöbetler genellikle iyi karakterlidir. Febril nöbetlerin önlenmesinde
ateş düşürücülerle tedavinin etkili olduğunun kanıtı yoktur.

Ateş nöbet bozukluğu olan çocuklarda nöbet eşiğini düşürebilir. Nöbetler
atipikse ve tekrarlıyorsa nöbet bozukluğu düşünülmelidir. EEG çekilmesi ve nöroloji
kontrolü önerilir.

Ateş genellikle kendi kendini sınırlar ve sekel bırakmadan düzelir. Ateşe
neden olan hastalık ise zamanında tedavi edilmezse ve hastalık süreci ciddi ise
önemli sekeller kalabilir. Antibiyotik tedavisine rağmen ateş inat ederse çocuk
komplikasyonlar açısından değerlendirilmelidir. Örneğin farenjit tedavisi sırasında
birlikte seyreden mononükleozis gibi viral enfeksiyonlar vardır.

En iyi sonuçlar için erken tanı şarttır.
Hastalığın tedaviye cevap verip vermediğinin belirlenmesi için ateşli
çocukta izlem şarttır. Çocuk tedaviyle düzeliyorsa tedavi sonu için de bir kontrol
yapılmalıdır. Ateşli çocuğun iyileşmesi yakından izleniyorsa komplikasyon ve tanı
atlama ihtimali en aza iner.

© 2035 by Maya Nelson.
Powered and secured by Wix

Call

123-456-7890

Write

Follow

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram
bottom of page