SIK GÖRÜLEN ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
Bu yıl kendi hastalarım arasında gördüğüm en sık görülen solunumyolu enfeksiyonu etkenleri Strep A ve İnfluenza A. Bunları RSV ve adenovirüs takip ediyor.Her yıl daha çok anaokulu gurubu çocuklarda solunumyolu enfeksiyonu görülürken bu yıl diğer yaş guruplarında da farkedilir bir artış sözkonusu.
Çocukların sıklıkla hasta olmalarının sebebi, bu bakteri ve virüslerin hepsinin aynı zamanda yaygın olması. Daha net olursak çocuklarımız biri biterken diğerini kapıyor ve tekrar tekrar hasta olurken sanki hiç iyileşmiyor gibi görünüyor.
Bu yıl sıklığı artan bu enfeksiyonlarda özellikle influenza A biraz daha zorlayıcı geçiyor . Strep A hem üstsolunumyolu hem de döküntülü bir hastalık olan kızıla daha sıklıkla sebep olmakta. RSV de ise zamanlama ve sıklık açısından yine bir artış söz konusu.
İnfluenza A risk guruplarındaki insanlarda ciddi enfeksiyon riski taşımakta,zatürre, bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve nadiren beyin ve sinir sisteminde hasar oluşması, kalp kası hasarı gibi ciddi tablolara neden olabilmektedir .
RSV özellikle 1 yaş altındaki hastalarımızda hastaneye yatış ve solunum sıkıntısına sebep olarak yoğun bakım ihtiyacına sebep olabilmektedir.
Strep A her yaş gurubunda hastalık yapabildiği gibi özellikle 3-15 yaş arası çocuklarda kızıl, akut romatizmal ateş (halk arasında kalp romatizması da denir) ve glomerulonefrit ( ciddi bir böbrek hastalığı) geçirmelerine sebep olabilir. Ancak Strep A nın neden olduğu bu önemli hastalıkların çok önemli bir kısmı erken tanı ve uygun antibiyotik tedavisiyle önlenebilmektedir. Ancak tanı ve tedavide geç kalınırsa ölümlere de sebep olabilmektedir. Bu hastalıkların belirtileri birbirine benzemektedir, muayene ederek kısmen ayırtedilebilir, örneğin, strep A da özellikle boğaz ağrısı,ateş ve bademciklerde kızarıklık, İnfluenza da yüksek ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları, RSV de öksürük,hırıltı, burun akıntısı, adenovirüste boğaz ağrısı, öksürük, ateş, gözlerde kızarıklık bazen de ishal kusma görülebilmektedir. Ayırt etmenin en iyi yolu solunumyolundan alınan örneklerle yapılan hızlı testlerle muayene bulgularını birleştirmektir.
Özellikle 15 yaş altında bu saydığım bulguları olan hastalar mutlaka hekim kontrolünden geçmelidir.
Bu yıl görülen viral hastalıkların daha bulaşıcı olduğunu söylemek zor. Bu etkenler görüldüğü her dönem bulaşıcı olmuştur. Açıkçası maskelerin kulanımının bırakılmasından sonra uzun süre sessiz kalan bu virüslerin şu an yeniden yayılması sözkonusu.
Üçlü salgın olarak bahsedilen kavram covid, influenza ve RSV hatta bunlara bir bakteriyel enfeksiyon olan Strep A da eklenebilir. Birden fazla etkenle hastalanmak mümkün. Çocuk kliniğimizde rastladığımız bir durum. Açıkçası bu durumda hastalarımın daha kötü olduğu bir durum yaşamadım. Erken dönemde başvuru yapılırsa risk büyümüyor. Uygun tedaviyle neredeyse tüm riskler önlenebilir. Bu hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmek, yeteri kadar uyumak, kısacası bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak gerekir. Kalabalık ve kapalı yerlerde bulunmamak. Mümkünse böyle alanlarda maske takılması ve en önemlisi hastalık belirtisi olan çocukların okula gitmemesi, kalabalık ortamlara girmemesi bulaşmayı azaltacağı için en iyi tedbir olacaktır.
Bu hastalıkların tedavisine gelirsek Strep A antibiyotik ile, influenza A da gerekirse antiviral kullanımıyla, RSV , adenovirüs ve covid de ise destekleyici tedavi yapılmaktadır. Bu etkenlerin hepsini solunumyolu örneği alınarak yani burun salgısı veya boğazdan alınan sıvı ile hızlı testler aracılığıyla ayırt etmek mümkün. Önlemek amacıyla özellikle influenza için risk grubundaki hastalara grip aşısı yapılabilir.
RSV virüsünden korunmak için yüksek riskli bebeklere (gebelik haftası 29 haftadan küçük prematüreler ve 1 yaşından küçük bebekler ve kronik akciğer hastalığı olan ve 2 yaşından küçük bebekler ) pasif bağışıklama yani ayda bir antikor verilmesi önerilmektedir.
Yine covidden korunmak için aşı olmalıyız. Ancak diğer etkenler için yani Strep A ve adenovirüs içinse mevcut kullanımda bir aşı yoktur.
Maske-mesafe-hijyen solunumyolu hastalıklarının arttığı tüm zamanlarda önemlidir. Ancak bu önlemleri gerektiği ölçüde ihtiyaç olduğu zamanlarda uygulamamız yeterli olacaktır. Örneğin hastalık geçiren biriyle temas halindeysek veya bu hasatlıklar için risk gurubunda biriysek bu kurallara azami dikkat etmeliyiz.
İnfluenza için Risk grupları:
-
65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler,
-
Şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar,
-
Astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar,
-
Kronik böbrek hastalığı olanlar
-
Kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar
-
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları)
-
Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar
-
Aşırı kilolu olanlar
-
Gebeler